Seyahat Parkı davasında 18 yıl mahpusa mahkum edilerek tutuklanan mimar Mücella Yapıcı’nın yakınları, Maçka Parkı’nda bir ortaya gelerek cezaevindeki arkadaşlarına doğum günü bildirisi gönderdi.
Yapıcı’nın doğum günü için yakınları, Maçka Parkı’nda bir ortaya geldi.
Diken’de yer alan habere nazaran, Yapıcı’nın yakınları, “Başın üstte, hayata meydan okuduğun yeni yaşın kutlu olsun Müc” pankartıyla Bakırköy Cezaevi’nde tutulan Yapıcı’ya ileti gönderdi.
Yapıcı’nın yakınları, fotoğrafla birlikte şu bildirisi paylaştı:
“İyi ki doğdun Müc!
İkidir büyük masalarda birlikte kutlayamıyoruz. Ancak etrafımızda bahar çiçekleriyle kuracağımız büyük kutlama sofralarımız yakın. Seni çok özlüyoruz. Kahkahaların kulaklarımızda. Doğum gününde seni anlatan bu şarkıyı daima bir ağızdan söylüyoruz:
Başım yukarda, meydan okuyorum hayata.
Biz kutlama soframızın hazırlıklarına başladık, seni bekliyoruz. Yeterli ki doğdun! Yaşadığın hayata şahit olmaktan, seni tanımaktan, yanında olmaktan onur duyuyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Gezi Parkı hareketlerinden sonra Taksim Dayanışması bileşenleri hakkında birinci dava 2014 yılında açılmıştı. Bu davada Mücella Yapan ve Ali Çerkezoğlu’nun da ortalarında yer aldığı beş kişiye ‘suç örgütü lideri olmak‘ ve ‘Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek‘ suçlamaları yöneltilmişti. Nisan 2015’teki yargılama sonunda bütün sanıklar beraat etti, hâkim Taksim Dayanışması’nın hareketlerini ‘ifade özgürlüğü‘ olarak kıymetlendirdi.
Bu davadan dört yıl sonra 2019’da ‘Terör ve Örgütlü Cürümler Soruşturma Bürosu’ savcılarından Yakup Ali Kahveci tarafından Osman Kavala’yla Taksim Dayanışması bileşenlerinden Mücella Yapan, Mimarlar Odası’nın avukatı Can Atalay ve birinci soruşturmada hakkında takipsizlik kararı verilen devrin Şehir Plancıları Odası başkanı Tayfun Kahraman’ın aralarında olduğu ikinci bir iddianame hazırlandı. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargıladığı 16 bireyden Türkiye’de bulunan dokuz kişi 18 Şubat 2020’de beraat etti. Kararda Kavala’nın tahliye edilmesine de hükmedilmişti.
Kavala, mahkeme kararının tersine tahliye edilmediği üzere cezaevinden çıkarılmadan gözaltına alındı ve emniyete götürüldü. Kavala, 19 Şubat 2020’de gözaltındayken Erdoğan, partisinin küme toplantısında “Onu (Kavala) bir hareketle beraat ettirmeye kalktılar” dedi. Tıpkı gün akşam saatlerine gerçek Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), beraat kararı veren üç hâkim için inceleme ve soruşturma müsaadesi verdi. Kavala, hâkim karşısına çıkarılmadan ve tabiri alınmadan tekrar tutuklandı.
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi de Ocak 2021’de davada verilen beraat kararını bozdu. Kararda, Beşiktaş’ın taraftar kümesi ‘Çarşı’ üyelerinin yargılanıp beraat ettiği lakin o sırada Yargıtay incelemesindeki dava belgesiyle birleşebileceği belirtildi. Dava belgesi tekrar açılması için İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Bozma kararından üç ay sonra Nisan 2021’de Çarşı davasında verilen beraat kararları Yargıtay tarafından bozuldu ve mahallî mahkemesi olan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Gezi Parkı evrakı lokal mahkemeye ulaştığında mahkemenin başkanı davanın ilk iki duruşmasına başkanlık eden ve bu sırada Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiği istikametinde muhalefet şerhleri yazan Mahmut Başbuğ’du. Başbuğ, 5 Haziran 2021’de Çarşı davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne evrakları birleştirme önerisi götürdü. Başbuğ, 28 Temmuz’da da teklif götürdüğü mahkemeye süreksiz görevlendirmeyle gidip talebini karşıladı ve onay verdi. Çarşı davasıyla birleşen Seyahat Parkı belgesi 21 Şubat 2022’de tekrar ayrıldı lakin evrak, asıl mahkemesi olan İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmedi.
Yargılamayı yapan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin yapısı da dikkate bedeldi. Yargılama sürerken heyetin üye hakimi Murat Bircan’ın 2018 seçimlerinde AK Parti’den milletvekilliğine soyunduğu ortaya çıktı. Bircan, seçim öncesinde verdiği bir demeçte şöyle demişti: “Güçlü bir Türkiye için güçlü bir başkana muhtaçlığımız var. Bu güçlü başkan de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Yargılamayı yapan mahkeme, 25 Nisan 2022’de davayı karara bağladı. Heyet, Kavala’ya ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Tutuksuz sanıklar Mücella Yapan, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi 18’er yıl mahpus cezası aldı.
Mahkeme, yedi sanık hakkında ‘ceza ölçüsü ve isimli denetim önleminin tutuklamadan beklenen menfaati sağlayamayacağı’nı münasebet göstererek tutuklama kararı verdi.
Yargılama evresinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tutuklu Osman Kavala hakkında verdiği hak ihlali ve tahliye edilmesi tarafındaki karar da yerine getirilmedi. Türkiye, tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni bu dava aracılığıyla ihlal ettiği için yaptırım yolu da açılmıştı.